Martı Jonathan
benzerlerinden farklıydı. Diğer martılar gibi davranamıyordu. Sürekli yeni
şeyler bulmanın çabasındaydı. Yeni rekorlar kırmak, adını herkese duyurmak
istiyordu. Ama bu çabası ne anne ve babasının nede sürüdeki diğer martıların
hoşuna gidiyordu. Annesi ve babası onun yeni rekorlar kırmak için uğraşması
yerine yiyecek bulup aç kalmaması ve kışa hazırlanmasını söyleyip duruyorlardı.
Martı Jonathan, yüksekten, çok yüksekten uçmak ve de dalış yapmak istiyordu.
Denemeler yaptı, başarısızdı, pes etti ve birkaç gün sürüdeki diğer martılar
gibi davranmaya çalıştı olmadı. Tekrar başlamıştı denemelere. Sonunda ne
yapacağını buldu; Şahinin ki gibi kısa kanatlar! Kanatlarını kısıp uçmaya
başladı, denize daldı başardı. Ama ne yazık ki sürüden kovuldu. Çünkü onlar
gibi davranmamıştı. Tek suçu buydu. Kayalığın arkasına, çok uzakta kalmaya mahkûm
edildi. Birkaç gün sonra bir martı çıkageldi. Onu çok güzel bir yere getirdi.
Onun gibi bir sürü martı vardı. Öğrenciydi başta. Sonra başardı, çok ilerledi
ve öğretmen oldu. Yaşlanmıştı da tabii. Sonra dünyaya tekrar inmeye karar
verdi. Onu eğiten öğretmenleri karşı çıktı. Burada kalarak martılara ders
vermesinin daha iyi olacağını söyledi ama o direndi. Kendi gibi genç martılar
bulup onları kurtarmak istiyordu. Eğer onunda öğretmeni dünyaya inmeseydi Jonathan
da orada kalacak hiçbir şey başaramayacaktı. Sonunda dünyaya indi ve birçok öğrencisi oldu ve onlarda usta birer
martı, martıdan daha fazla olmuştu.
Beyzanur Bolat
mükemmel bir özet
YanıtlaSilSÜPER...
YanıtlaSilSÜPER...
YanıtlaSilharika mamamia hahaha çok güzel
YanıtlaSilgerçekten çok güzel teşekkürler
YanıtlaSilHll olsun SÜPER
YanıtlaSilHll olsun SÜPER
YanıtlaSilİyi cok Teşekkürler
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim çok yardımcı oldun
YanıtlaSilTeşekkürler çok güzel olmuş
YanıtlaSil