Her şey onun bitkilere olan merakıyla başlamıştı. Önce kendi evinin bahçesinde küçük bir yer edinmiş, onu ekiyordu. Önce küçük bir çocuk beceremez gözüyle bakılmıştı ama ektiği tohumlar herkesinkinden önce ve gür çıkmıştı. Herkes buna şaşıyordu ama o buna cevap olarak onlara sevgiyle bakıyorum onlarla konuşuyorum demişti. Tabii ki kimse inanmamıştı. Bir komşuları vardı. Bitkisever komşu diyorlardı ona. Bitkisever komşuda genç bilgine hak vermişti ve birlikte çalışarak önce kendi bahçelerini çiçeklere bezemiş sonra da herkes bir yarışın içine girmiş tüm sokak ve çevre sokaklar çiçeklere bezenmişti. Ülkenin barışsever başkanı da onları destekliyordu. Genç bilgin de bir yandan çalışmalarına devam ediyordu. Çiçeklerle zihinsel iletişim kurmuştu. Laboratuar çiçeği yaparak onunla zihinsel iletişimi başarmıştı. Günlerden bir gün barışsever başkan kaybolmuştu. Onu arayan genç bilgin bu sayede parbat dağındaki gölgelerin izini de bulmuştu. Orada yer altında yaşayan insanlar vardı. Yıllar önce tufandan kaçmış, oraya sığınmışlardı. Tek insan kendilerinin olduğunu sanıyorlardı. Dağın üstünde birde ateş tabakası vardı. Bu doğanın onlara uyarısıydı. Ama insanlar anlamıyorlardı. Ülke başkanları savaş içine girmiş ve öylesine büyük bir savaşa hazırlanıyorlardı ki bitkiler buna dayanamadı. Bu sırada genç bilgin Kalanya’da idi. Çiçeklerle iletişimi oldukça güçlenmişti. Hep birlikte bir plan yaptılar. İnsanlar tam olarak akıllanmamışlardı. Sonra tüm dünya aç bırakıldı ve siyaha boyandı. Genç bilgin tekrar dünyaya dönerek olan biteni anlattı. Zor da olsa insanların aklı başına geldi. Bitkilerden özür dileyip sevgiyle baktılar onlara ve dünya eski haline döndü.
Küçük Bahçıvan Gazete satıcıları sabahın alaca karınlığında sokaklara dağılmışlardı. Vargüçleriyle bağırıyorlardı. 'Yazıyor, yazıyor! Kayıp Başkanı yazıyor!..' İnsanlar iki gündür merak içinde kıvranıyorlardı. Ülkenin çok sevilen Devlet Başkanı birdenbire kayıplara karışmıştı. Kayıp Başkan kendini dünya barışına adamış çok değerli bir yöneticiydi. Ülkeler arası silahlanma yarışını durdurmaya çabalıyordu. Tüm silah yapımcıları bu yüzden ona düşman kesilmişlerdi. Halk Başkanın silah yapımcıları tarafından kaçırıldığına inanıyordu. Ama bu doğrultuda hiçbir ipucu bulunamıyordu. Gazete satıcılarının boş sokaklarda yankılanan sesleri herkesin yüreğini hoplattı. Tüm gazeteler kısa sürede kapışıldı.
Beyzanur Bolat
Beyzanur Bolat
Yorumlar
Yorum Gönder